Tatlı Dil

 



  Ana Sayfa      Hikâyeler   Şiirler   Fen Bilgisi   Tablo Tasarımlar   HTML Kodları  WeB Derslerimiz
  Resim Upload   Z.Defteri   İletişim   Hakkımda   Forumumuz   Sitemizi Destekleyin
         TATLI DİL

   Mağaza vitrinlerindeki mankenleri bilirsiniz.Hepsi güler yüzlüdür, içlerinde pek de güzelleri vardır, ama  
dilleri olmadığı için soğukturlar.Onlar her ne kadar insan benzeri iseler de insanları gğzel yapan, sıcak yapan dildir.Ama her dil değil, dilin de tatlısı olmalı.Allah bir adama her şeyin tatlısını, yalnız dilin acısını verdi mi ne yapsa kâr etmez.Öylesinin sevimli, cana yakın olmasına imkân yoktur.Çünkü o dil ağzın içinde her dönüşünde can yakar, kalp kırar, gönül devirir."Dil yarası yarların en derinidir."derler.Doğru sözdür.Bıçağın açtığı yara zamanla kapanır; dil yarası, ruhun en gizli taraflarına doğru boyuna işler, bir türlü kapanmak nedir bilmez.
     
Acı dil yalnız karşısındakine değil, sahibine de zarar verir.Bu kişi dünya güzeli olsa da acı dili onu çirkinleştirir.Nice güzel insan vardır ki dilleri yüzünden sevilmez."Şeytan görsün yüzünü!" deyip bucak bucak kaçtığımız insanlar hep o insanlardır.Ama tatlı dil öyle mi ya ? "Yılanı deliğinden çıkarır." derler.
    Ne kadar öfkeli olursanız olun ama tatlı dil sizi yatıştırır.En yapamayacağınız işleri size tatlı dille güler yüzle yaptırıverirler."Haydi şekerim şunu yapıver."demek başka, "Kalk şunu yap!" demek başkadır.İşleriniz biraz ters gitmiş, eve yorgun gelip koltuğa henüz sırtınızı dayamış bile olsanız bu tatlı dil sizi yerinizden kaldırır.İşleriniz ters gitmişse "Bunda evdekilerin ne suçu var?" diye düşünürsünüz.Ne kadar yorgun olursanız olun, ufak bir zahmetin sizi daha fazla yormayacağına kendi kendinizi inandırmaya çalışırsınız.İçinizden bir kuvvet bu tatlı emri yerine getirmeniz için sizi sanki zorlar.Çünkü tatlı dil suratınıza çarpmamış, kalbinize işlemiştir.Acı dil onu nasıl kırıverirse tatlı dil de imar eder.Tatlı dilin emrini o keyifsiz hâlinizde yerine getiriverirsiniz.İşte tatlı dilin mucizesi budur.
    Tatlı konuşmalarıyla tanınmış insanlar vardır.Onları dinlemek başlı başına bir zevktir.Hatta bu tür insanlarla konuşmaya gittiniz mi söz yavaş yavaş güzel konuşanın, tatlı dilinin ağzında kalır.O söyler, siz dinlersiniz.Saatlerce hiçbir şey söylemeseniz bile o tatlı sözlerle siz konuşmuş gibi olursunuz.Hani bazı insanlar için "Ağzından bal akıyor." derler, işte bu ağızdan akan bal, tatlı dilin hâlidir.
  
 Tatlı dil insan için başlı başına bir kuvvettir.İnsanlar başkaları hakkındaki ilk hükümlerini yüzlerine bakarak verirler; sonra konuşması yoklanır.Gerçi insanın dili ağzının içinde kolay dönmüyorsa düşüncelerini çabucak, güzel cümleler hâlinde ağzından dökemiyorsa bu gibi hâllerde susmak en emin çaredir.Konuşmaktaki noksanlarını bilen bazı zeki insanlar susmayı becermek suretiyle işlerinde muvaffak olurlar.Bütün ömürleri boyunca sustukları için yükselmiş insanlar çoktur.Ama asıl muvaffakiyet konuşmakla olurlar.
   
Güler bir yüz, tatlı bir dille tamamlandığı zaman insana bütün kapılar açılır.Söze başlarken de söylediğim gibi tatlı dil, sevimli görünmeyen, hatta soğuk görünen yüzleri bile ısıtır, cana yakın kılar.Tatlı dile bütün kapılar açılması bundadır.Adana, Mersin, Kahramanmaraş gibi Güney ve Güneydoğu vilayetlerimizde halk ağzında "dil" kelimesi "anahtar" manasında kullanılır.Hatta biraz daha yukarı çıkarsanız mesala Erzincan'da düğünlerde, gelin susar, ağzını açıp bir kelime bile söylemez.Düğün akşamı gelini söyletmek için güvey kıymetli bir hediye verir ki bu hediyeye Erzincan'da "dilbağı" derler.O hediye ile gelinin dili çözülür.Yani, anahtarı işlemeye başlar.Gerçekten dilin, tatlı dil olmak şartıyla, açamayacağı kapı, çözemeyeceği düğüm yoktur.Gönüller onunla alınır.
  
  "Mademki tatlı dil her kapıyı açan sihirli bir anahtardır, öyle ise ne duruyoruz, dilimizi tatlılaştıralım." diyen bilmem bulunur mu?Çünkü bu, ha deyince olacak işlerden değildir.Gönülleri fetheden tatlı dil bütün gücünü gönülden alır.İnsanın dilinin tatlı olması için gönlünün tatlı, iyi olması lazımdır.Kötü bir adamın dökeceği tatlı dil, tilkinin kargaya döktüğü tatlı dil gibidir.İnsanı belki kısa bir zaman için aldatır ama çabucak da foyası meydana çıkar.Hakiki tatlı dil iyi insanda olur.Yüreği merhametle, sevgi ile dolu insanın dili de kendiliğinden tatlılaşır.Bu geçici dünyada gönül yıkmanın, kalp kırmanın boşluğunu sezecek kadar olgun bir hayat anlayışına varmalı ki insan, en küçüğünden en büyüğüne kadar tatlı dille, güler yüzle seslenebilsin.
     Alman İmparatoru Cherleas Quint (Çars Kuint), saat meraklısı idi.İşi gücü, etrafına topladığı on, on beş saati aynı zamanda çalmaya, daima hepsinin aynı zamanı göstermelerini temin etmeye çalışırdı.Dünya hükümranlığı peşinden koşan Charles Quint (Çars Kuint) günün birinde "Ben on saati ayar etmekten aciz olan bir insan, milletleri nasıl ayar edebilirim?" diyerek üzüntüye kapılmıştır.Fakat o aç gözlüydü.İnsanları zorla emri altına almak, kırıp dökerek hâkim olmak istiyordu.Halbuki tatlı dili adam böyle bir üzüntüye kapılmaz, kimse kendisine diretmeyeceği için her gittiği yere huzur götürür.Onun tatlı dili en tembeli, en gönülsüzü bile şevke getirdiği için hayat yükü ağırlığını hissettirmez olur.Dakikalar, yatağına alışmış bir su gibi şırıltılar içinde akar gider.
     Gönülden temenni ederim, hayatınız güler yüzlü, tatlı dilli insanlar arasında geçsin.

                                                                                                                                                
Yazarı: Şevket RADO
                                   
PC'de Yazan: Furkan TATLI (FoXXoY)
                                          İçerik Çalıpta Kaynak Göstermeyen Siteler Şikayet Edilecektir.
                                        Desing By: FoXXoY ( Furkan TATLI)
                                       Copyright © 2008 - 2009 Tüm Hakları Saklıdır.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol